Modern Toplumun Gençliğe Biçtiği Rol Gençlerde Baskı ve Duygusal Yorgunluğu Beraberinde Getiriyor

Hasbihal: “Gençlerle Gençliğe Dair” konferansında konuşan NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul, “Modern toplumun gençliğe biçtiği rol, kendi kültürünü korumaktan ziyade toplumu değiştirme ve dönüştürme görevidir. Bu misyon gençliği toplumu değiştirmek isteyen pek çok dünya görüşünün açık hedefi haline getirmiştir. Bu durum gençlerinüzerinde büyük bir baskı ve duygusal yorgunluğu da beraberinde getiriyor” dedi.

Yayınlama: 27.10.2025 12:23
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ve Meram Müftülüğü iş birliğinde “NEÜ DiyanetGenç Ofis Açılışı ve Hasbihal” programı gerçekleştirildi.NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinde düzenlenen açılışa NEÜ Rektör YardımcılarıProf. Dr. Mehmet Birekul ve Prof. Dr. Hidayet Oğuz, Konya İl Müftü Yardımcısı MustafaŞimşek, Meram İlçe Müftüsü Zekeriya Koçak, NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim FakültesiDekanı Mürsel Biçer çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.Kurdele kesimi ve iyi dileklerin ardından NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim FakültesindeHasbihal: “Gençlerle Gençliğe Dair” konferansı düzenlendi.NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul’un konuşmacı olarak yer aldığı programdaselamlama konuşması gerçekleştiren Konya İl Müftü Yardımcısı Mustafa Şimşek, “Bugünönemli bir hizmet için bir araya geldik. İlim irfan yuvası fakültemizde gençlerimize dahasıcak bir ortamda hizmet sunmak için hayata geçirilen bir mekânın açılışında bir aradayız. İlMüftülüğü olarak sahadaki çalışmalarımız arasında gençlik hizmetlerine ayrıca önemveriyoruz. Konya’da gençlere yönelik yürütülen çalışmalar büyük önem taşıyor ve bunlarınhepsi sizlerin destekleriyle gerçekleşiyor. NEÜ Diyanet Genç Ofisi’nin ve bu konferansınhayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Meram İlçe Müftülüğü Gençlik KoordinatörüBüşra Yüzügüldü Önder ise, “Diyanet İşleri Başkanlığı, son yıllarda gençlere yönelik,üniversite yerleşkelerinde faaliyet alanlarını genişletmek için büyük çaba göstermektedir. Bubağlamda Türkiye’de 30’dan fazla üniversitede Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik Merkezleri bulunmaktadır. Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Necmettin ErbakanÜniversitesinde de 2 ofis açtık. Üçüncüsünü de inşallah Köyceğiz Yerleşkesinde açmayıhedefliyor ve gayret ediyoruz. Ofislerin açılmasında bizlere kolaylık sağlayan NecmettinErbakan Üniversitesi Rektörlüğüne ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul hocamızaşükranlarımızı arz ediyorum” diye konuştu.Gençliğin Üzerindeki Baskı ve Duygusal YorgunlukModern toplumun gençliğe biçtiği en önemli rolün, toplumu değiştirme ve dönüştürme göreviolduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Birekul, “Bugün gençlik denilince ilk akla dinamizm,heyecan ve değiştirme gücü gelir. Modern toplumda yeni bir toplum inşa edilecekti. Geçmiştoplumdaki o geleneksel kültürel ve dini kodlar bir tarafa bırakılıp, yeni bir inşa sürecinebaşlanacaktı. Bu konuda da bir kesime görev verilmesi gerekiyordu. Bu görev de moderntoplumda gençliğe verildi. Gençlik ile alakalı problemlerin birçoğu gençliğe düşen bumisyondan kaynaklanmaktadır. Gençlere değiştirici ve dönüştürücü bir rol verdiğinizde,toplumda farklı bir aksiyon almasını istediğinizde, toplumu değiştirmek isteyen her türlüideolojiye açık hale getirmiş oluyorsunuz. Bu nedenle modern toplumda, toplumu değiştirmekisteyen her ideoloji ve dünya görüşü gençliği kendisi için en önemli malzeme olarakgörmektedir. Bir ürün satılmak isteniyorsa, bir eylemi yaygınlaştırmak amaçlanıyorsa, siyasal,kültürel veya sosyal bir akım gerçekleştirilecekse gençler burada hemen aktör olarakdeğerlendiriliyorlar. Bu durum gençlerin üzerinde inanılmaz bir baskı ve duygusalyorgunluğu da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.Kendi İrfanına YabancılaşmaCemil Meriç’in Türkiye’deki modernleşmeyi ‘kendi irfanına yabancılaşma’ olarak tarifettiğini hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Birekul, bugün batılılaşma süreci ile birlikte, kendikodlarından uzaklaşan, irfanına yabancılaşan ve bununla birlikte de belki yüzlerce ideolojininüzerine hücum ettiği bir gençlik kitlesi ortaya çıkıyor. Her sosyal medyaya girdiğimizde,televizyon izlediğimizde ve sokaklarda billboardlara baktığımızda bir kültürel kodlakarşılaşıyoruz. Artık bu dönemin gençlerini kendi tarafına çekmeye çalışan yüzlerce vesaitvar. Eğer bir genç kendi irfanına da yabancı ise o zaman bütün bu kargaşanın ortasında kalmışoluyor. Genlikten beklenen kendi irfanını muhafaza etmesidir aslında. Bu nedenle görevidinamik olmaktan çok statiktir.” dedi.Modern Toplumlarda Kimliğinizi Her Gün Yeniden Üretmek ZorundasınızModern toplumda gençlerin kimlik problemi yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Birekul,“Geleneksel toplumlarda aileden, mahalleden, toplumdan ve kendinizi ait gördüğünüz kültürelalanlardan kimliğinizi oluşturursunuz. Ama modern toplumlarda kimliğinizi her gün yenidenüretmek zorundasınız. Onun için gençler bugün kendilerine her gün bir hikâye yazmakzorundalar. Kendi hikayelerini yazarken kafalarını karıştıran çokça kavram bulunuyor. Bukavramlardan biri de özgürlüktür. Gençlerden hikayelerini özgürce kurmaları isteniyor. Özgürce kurduklarında da yalnızlaşıyorlar. Çünkü aidiyetlerini gözetecekleri kurumlar vebağlar zayıflamış. Önceden eğitim ve kariyer dediğimiz şey hayatımızın bir serüvenini ifadeediyordu. Ama şu an gençler için kariyer dediğimiz şey hayatta ve ayakta kalabilmeyi ifadeediyor. Bunların hepsini düşündüğümüzde hakikaten zor bir dönemde yaşıyoruz. Modernçağın getirmiş olduğu bunalımı tüm kesimler bir şekilde hissediyor ama gençler biraz dahafazla maruz kalıyor. Kendi çocuklarımız da dahil olmak üzere gençleri eleştirirken onlara dahak vermemiz gerekiyor. Çünkü içinde bulundukları bu atmosfer zor bir atmosfer” diyekonuştu.Gençler Yetişkinliğe Geçişte Problemler YaşıyorModern toplum gençlerinin yetişkinliğe geçme sürecinde problemler yaşadığını aktaran Prof.Dr. Mehmet Birekul, “İstatistiklerde de bunu görebiliyoruz. Gençlerimiz bir türlü yetişkinliğegeçemiyorlar. Çünkü iş bulamıyorlar, evlenip aile kuramıyorlar ve bunlar geciktikçeyetişkinliğe adımda problemler yaşıyorlar. Bu da ister istemez bunalıma götürüyor. Bundan 5-10 yıl önce TÜİK istatistiklerinde tek bireyli aileler diye bir bölüm vardı. Yani gençlerin ayrıeve çıkması diye bahsedilirdi. Şimdi ise kendini evlere hapseden gençlerden bahsediliyor.Üniversiteyi bitirmiş, iş bulamamış, aile kuramamış ve toplumdan kendini soyutlayarak birşekilde yaşayan gençler oluştu” şeklinde konuştu.Bu Çağı İyi Tanımalıyız ve Gereksinimlerini ÖğrenmeliyizYaşanılan sorunlara karşı neler yapılması gerektiği konusunda da önerilerde bulunan Prof. Dr.Birekul şu şekilde konuştu: “Her toplum kendi bulunduğu çağın sorunları ve ihtiyaçları ileimtihan edilir. Bugün bizler dijital çağ ile, dönüşümle, sosyal medya ile, işsizlikle ve kültürelkuşatma ile imtihan ediliyoruz. Bu sorunları bir imtihan olarak kabul etmemiz, yoksaymamamız gerekiyor. Biz bunu yok saydıkça, görmezden geldikçe bu sorunlarla ilgilistrateji geliştiremeyeceğiz. Öncelikle bu çağı iyi tanımalıyız, gereksinimlerini öğrenmeliyiz.Günümüz toplumu ile ilgili en çok kullanılan kavramlardan bir tanesi hız toplumudur. Artıkhız kavramının dahi toplumu ifade etmediği ve ivme toplumuna dönüştüğü söyleniyor.Kuşaklar arası süreç daralıyor ve biz bu hızın içerisinde bulunduğumuz çağ ile ilgili pek çokşeyi atlıyoruz. Zamanı atlıyor, birçok şeyin farkına varmıyoruz. Bu çağı nasıl tükettiğimizinfarkına varmamız gerekmektedir.”
Haber Merkezi
Tv42 Haber, Konya haberleri, Konya Gündem, Konya Haber, Konya Gündemi