Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye’nin itibarına itibar katacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18'ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor" dedi.
Yayınlama: 03.12.2025 16:55Güncelleme: 03.12.2025 17:13
AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclis'indeki (TBMM) grup toplantısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. Yılın üçüncü çeyreğinin verilerinin açıklanmaya başladığını hatırlatan Erdoğan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan ilk 9 aylık turizm istatistiklerine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı, 2025 yılının ilk 9 ayında Türkiye'yi ziyaret eden kişi sayısının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artışla 49 milyon 993 bine yükseldiğini belirterek, "Turizm gelirlerinde ilk 3 çeyrekte 50 milyar doları yakaladık. Böylece tüm zamanların 3 çeyrek rekorunu kırmış olduk." diye konuştu."G20'de beşinciyiz"Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamlarının oldukça olumlu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme trendini 2025'in üçüncü çeyreğinde de devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında dördüncü, G20 ülkeleri arasında da beşinci sırada yer aldık" diye konuştu. "Umutlarımızı artıran bir tablo"Tarım sektöründe, zirai don ve kuraklık kaynaklı arzu edilmeyen bir küçülme yaşandığını dile getiren Erdoğan, bu yıl yağışların bol ve bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını beklediklerini söyledi. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın üretime ilişkin umutları güçlendirdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı, "Yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşmıştır. Büyüme rakamlarımız milletimiz için hayırlı, uğurlu olsun diyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bir diğer önemli gelişme ülkemizin risk primindeki düşüştür. CDS’imiz 233 baz puana gerileyerek son 7 yılın en düşük seviyesine indi. Bu sabah kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı. Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18'ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor. Deprem konutları ve sosyal konut projelerimizle birlikte kira enflasyonunda hızlı bir gerileme bekliyoruz. Bu güzel haberlerin de ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu."Melun ve meyyus odaklara rağmen..."Türkiye'nin hedefinin belli olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu hedef, 86 milyonun tamamının refahını kalıcı biçimde artırmaktır. Bu hedef, 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef, gelecek 3 yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef, yine 3 yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef, ülkemize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere, gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarına, Türkiye'nin önünü kesmek için türlü oyunlar çeviren melun ve meyyus odaklara rağmen; hamdolsun hedeflerimizden kopmadık ve kopmuyoruz" dedi."Her alanda daha aydınlık bir Türkiye..."Bizi her türlü badire karşısında güçlü ve dirençli kılan şey hedeflerimize ulaşacağımıza olan sarsılmaz inancımızdır diyen Cumhurbaşkanı, "Ekonomi başta olmak üzere her alanda daha aydınlık bir Türkiye’ye inşallah hep beraber vasıl olacağız. Bu ülkeye yeni bedeller ödetmeyecek, bedel ödetmek isteyenlere de geçit vermeyeceğiz. Suyu önce bulandırıp sonra da bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyunlarına gelmeyeceğiz. Elbette ekonomide rakamlar, oranlar, karşılaştırmalar önemlidir; ama asıl olan 86 milyonun topyekün düşüncesi, fikri ve kanaatidir. Asıl olan esnafın, tüccarın, emeklinin, emekçinin ne dediği, ne hissettiğidir. Bu süreçte sadece rakamlara, sadece oranlara bakmıyor; çarşıya, pazara, esnafa, tüccara, reel sektörün kalbinin attığı sanayi bölgelerimize de kulak veriyoruz. Reel sektörden gelen talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik, bugün de istişare hattımız en üst seviyededir" diye konuştu. "Emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız"Kabine toplantısı sonrası KOBİ’lerle ilgili yeni bir müjde verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2.500 liralık desteği, 2026 senesinde 3.500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil edeceğimiz yeni programla 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. Yeni programımızın ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. "Daha Adil Bir Dünya Mümkün"Son grup toplantısından bu yana uluslararası ilişkiler boyutunda için çok fazla mesai harcadıklarını söyleyen Erdoğan, "Özellikle G-20 Liderler Zirvesi vesilesiyle bulunduğumuz Güney Afrika Cumhuriyeti'nde önemli temaslar gerçekleştirdik. Biliyorsunuz G-20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, nüfusunun ise üçte ikisini temsil ediyor. Bu ülkeler gerek iktisadi güçleri, gerek dünya siyasetindeki ağırlıklarıyla küresel sorunlara çözüm arayışında ön plana çıkıyor. Biz de G-20'nin en aktif üyelerinden biri olarak çalışmalara gereken desteği veriyoruz. Johannesburg Zirvesi'nde de "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" şiarıyla küresel sistemin yapılandırılmasına olan ihtiyacı dile getirdik" diye konuştu. "Türkiye, Çağrıları daha fazla makes buluyor"Dünya genelinde her 10 kişiden birinin aşırı yoksullukla mücadele ettiğini belirten Cumhurbaşkanı, "Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde şu ibretlik manzarayla sık sık karşılaşıyoruz: Bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arz-ı endam eden bir avuç elit varken, diğer yanda günlük bir dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz. G-20'de verdiğimiz mesajların, bilhassa Afrikalı kardeşlerimiz nezdinde memnuniyetle karşılandığını özellikle gördük. Türkiye, uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topluyor, çağrıları daha fazla makes buluyor" dedi."Afrika halkları bizim kardeşimizdir"Türkiye'nin son 20 yılda kıtayla ilişkilerini geliştirmesinin güncel durumda büyük payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 20 yılda Afrika'daki büyükelçiliklerimizin sayısı 12'den 44'e çıktı. Afrika ülkelerinin Ankara'daki temsilcilikleri ise 10'dan 38'e yükseldi. Kıtayla ticaretimiz 20 senede 5 milyar dolardan 37 milyar dolar seviyelerine geldi; hedefimiz ise 50 milyar dolar. Doğrudan yatırımlarımız 10 milyar dolara ulaşırken, şirketlerimiz 97 milyar dolar değerinde 2 binden fazla proje üstlendi. Türk Hava Yolları'mız 41 ülkede 64 noktaya ulaşarak kıtanın en geniş uçuş ağına sahip firmalarından biri oldu. Türkiye Maarif Vakfı'na ait okullarımız 22 bin öğrenciye eğitim hizmeti veriyor. Türkiye mezunu öğrenciler kıtada artık bakan, büyükelçi, bürokrat, iş adamı, akademisyen olarak önemli görevlere geliyor. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. Şunu burada bir kez daha belirtmek isterim: Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmek bizim görevimizdir. Bu hukuka 20 yıl boyunca hiç gölge düşürmedik, inşallah düşürmeyeceğiz. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum; Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz" diye konuştu. "Ülkemiz adına kıvanç vesilesidir"En yakınımızdan en ücra köşeye kadar ulaşabildiğimiz her yere, imkanlarımız ölçüsünde el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir diyen Erdoğan, "Tam tersine, Türkiye’nin alan el konumundan son 23 yılda veren el konumuna gelmesi, ülkemiz ve milletimiz adına bir kıvanç vesilesidir. Nasıl 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkelerden biriysek; neredeyse tüm dünyanın derin bir sessizlikle izlediği Sudan’daki trajediye de en fazla hassasiyet gösteren biziz. AFAD’ımız, Kızılay’ımız, Türkiye Diyanet Vakfımız ve bu meseleyi dert edinen insani yardım vakıflarımız; tıpkı Gazze’de yaptıkları gibi Sudan’daki insani felaketi de hafifletmek için seferberlik ruhuyla koşturuyor. Akan kanın bir an önce durması, Sudan’ın daha fazla kaosa sürüklenmemesi için yoğun çaba içindeyiz. Büyük ülke olmak, büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa inşallah içeride ve dışarıda biz işte bu tavır içerisinde olacağız" ifadelerini kullandı."Türkiye’nin itibarına itibar katacağız"2026 yılının Türkiye açısından uluslararası zirveler yılı olacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı, "COP31 Zirvesi vesilesiyle 200’e yakın ülkeyi Antalya’mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında NATO Zirvesi'ni başkentimiz Ankara’da gerçekleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 13. Zirvesi’ne ülkemizde ev sahipliği yapacağız. 2026 senesi boyunca da Türkiye’nin itibarına itibar katmayı sürdüreceğiz. Namık Kemal bizim iç siyasette hizmet odaklı, dış siyasette vicdan eksenli politikamızı bakın nasıl anlatıyor, "Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten, Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten." Günümüz Türkçesiyle ifade edecek olursak şöyle diyor: Kendini insan bilenler halka hizmetten usanmaz. Mert olanlar ezilenlere yardımdan el çekmez" dedi. "Çocuklarımıza müreffeh ve muzaffer bir ülke emanet edelim"Gelecek nesillere daha ileri bir ekonomi, daha güçlü bir demokrasi, daha caydırıcı bir savunma sanayi, daha itibarlı bir dış politika, daha iyi hizmet üreten bir bürokrasi teslim etmek amacıyla çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiyoruz ki yarın veya ertesi gün değil, bizden 40-50 sene, hatta bir asır sonra bile hayırla, şükranla, minnetle yad edilen eserler bırakalım. İstiyoruz ki çocuklarımıza her alanda müreffeh ve muzaffer bir ülke emanet edelim. İstiyoruz ki gençlerimize demokrasi standartları, hukuk standartları, yaşam standartları çok yüksek bir Türkiye teslim edelim. İstiyoruz ki yıllardır halının altına süpürülmüş sorunları çözelim, Türkiye Yüzyılı'nın inşasının önündeki büyük küçük bütün engelleri kaldıralım. Bizim yegâne niyetimiz budur; bizim siyasette varlık gayemiz budur" diye konuştu."Havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı"Geçtiğimiz günlerde savunma sanayiisinde küresel bir başarıya imza atıldığını dile getiren Erdoğan, "KIZILELMA adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız, Murat isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını Gökdoğan isimli füzemizle havadan havaya tam isabetle vurmayı başardı. Böylece Kızılelma, havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye, hava savunmasında çok stratejik bir imkâna sahip olma yolunda ciddi bir üstünlük elde etti. Milletimize bu gururu yaşatan tüm kurumlarımıza, bilim insanlarımıza, çalışanlara ve özel sektörümüze ülkem ve milletim adına samimi tebriklerimi iletiyorum" dedi. "Gölge etme, başka ihsan istemez."KIZILELMA İnsansız savaş uçağının testlerinin Sinop'ta yapıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı, "Bu küresel başarıya Sinop'ta ulaşıldı. Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı bu testleri, "Sinop'ta balıklar rahatsız oluyor" diyerek eleştirmişti. Biz ona yine Sinoplu Diyojen'in o meşhur sözüyle cevap verelim: "Gölge etme, başka ihsan istemez." Siz gidin kurultay üstüne kurultay yapın. Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Siz gidin gırtlağınıza kadar battığınız pisliklerden arının. Siz gidin önce içinizdeki yolsuzluk yapanları ayıklayın. Bize gölge etmeyin, o bize yeter. Şimdi çıkmış, artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini cellat olmakla itham ediyor. Neymiş? DEM Parti'nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm sendromuymuş; yani celladına aşık olmakmış. İnsanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye'yi bilmiyorsun, hadi dış politikadan haberin yok, hadi ekonomide elifi görsen mertek zannedersin; insan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir. Şimdi bu beyefendiye sormak lazım; Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP'nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada Ulus Meydanı'nda, İstiklal Mahkemeleri'nde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir. Merhum Menderes'in, Polatkan’ın, Zorlu’yu adım adım darağacına kimin taşıdığını milletim bilir. Şimdi ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir. Terörle mücadele adı altında Tunceli'den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel, hedef saptırmasın. Kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine baksın, CHP’nin geçmişine baksın; celladı orada zaten görecektir" diye konuştu."Depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar"Yönetimin değiştiğini fakat CHP'nin her şeye çıkar odaklı bakma alışkanlığından bir türlü kurtulamadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'nin gözünde kendileri "ağa", geri kalan milyonlar ise "maraba." Kürt kardeşlerim herkese bunlar için sadece bir oy deposu. Ama artık yutmazlar. Denklem gayet basit: Hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok; tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok. Bakın biz buna daha önce 14-28 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesinde şahit olduk. Sırf kendi Cumhurbaşkanı adaylarına oy vermediler diye depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar. Gece vakti misafirhanelerden kovmaktan, sosyal medyadaki edepsizliklere kadar her türlü vicdansızlığı, her türlü hoyratlığı sergilediler. Bugün de aslında aynısı tekerrür ediyor. CHP zihin kodlarındaki faşizmi ve elitizmi dışa vuruyor. CHP'nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor. AK Parti olarak bizim tavrımız bellidir: Onlar ne yaparsa yapsın; biz Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla tüm Türkiye'yi kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir ayrım gözetmeden 86 milyonun hiçbir ferdini aynı samimiyetle, aynı muhabbetle bağrımıza basacağız. Terörsüz Türkiye sürecindeki çalışmalarla ilgili şu hakikati bugün tarihe kayıt olarak düşmek istiyorum: Bundan 24 sene evvel partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse, 2005 yılında Diyarbakır'da "Bu sorun benim de sorunumdur" derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse, 2013 yılında çözüm için "Baldıran zehri içmek gerekirse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin" dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse; AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz" dedi."Bu sefer başaracağız"Partinin, Cumhur ittifakının ve devletin önce "Terörsüz Türkiye'yi", ardından Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin bertaraf edildiği "Terörsüz Bölgeyi" inşa etme azminin tam olduğunu ifade eden Erdoğan, "Cumhur İttifakı hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir. Her fırsatta söylüyorum, bugün tekrar altını çizerek ifade ediyorum: Allah'ın izniyle, aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız. Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir Türkiye'yi inşallah teslim edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak, sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyuyorsak işte bunun için alıyoruz. Türkiye yarım asırlık bir beladan, yarım asırlık bir sorundan, yarım asırlık bir musibetten tamamen kurtulsun diye bunları yapıyoruz. Cumhur İttifakı'nın bütün mücadelesi bunun içindir, bu hedefe suhuletle varmak içindir" diye konuştu."Rahatsızlığımızı açıkça dile getirdik"Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'yi hedef alan açıklamaları asla tasvip etmediklerini, kabul edilemez bulduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı, "Gerek parti sözcümüz gerekse Dışişleri Bakanlığımız konuya dair rahatsızlığımızı açıkça dile getirmiş, gerekli diplomatik adımlar atılmış, izahat yapılması istenmiştir. Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir. Öte yandan, bundan sonra sürecin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz. İyimser konuşurken 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz: Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye'nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız. İnancım ve samimi duam odur ki; sorunları çözmek amacıyla milletimizin Gazi Meclisimize gönderdiği bütün milletvekillerimiz, hayati önemi haiz bu konuda bizimle aynı hissiyatı paylaşır, bizimle aynı hedefe yürür. Özellikle tarihi bir sorumluluk üstlenen komisyonumuzun şimdiye kadar başarıyla yürüttüğü çalışmalarını, bundan sonra da milletin ve memleketin menfaatlerini önceleyen bir anlayışla tekemmül ettireceğine inanıyorum. AK Parti olarak biz bugüne kadar olduğu gibi sorumluluk almaya, yapıcı ve ön açıcı olmaya devam edeceğiz" dedi. "Gençlerimizi umutsuzluğa sevk etmek için yoğun gayret içindeler"Ana muhalefetin eski yönetim, yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını çok net gördüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhalefetin bu noktada yalnız olmadığını da anlıyoruz. İçeride ya da dışarıda birtakım etki ajanları milletimizin huzurunu bozmak, milletimizi kutuplaştırmak, özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek için yoğun gayret içindeler" diye konuştu. "Küresel rekorlar kırıyoruz"Bir yandan tarihin en yıkıcı depreminin yaralarını sardıklarını, bir yandan açılıştan açılışa koştuklarını dile getiren Erdoğan, "Bir yandan ekonomiyi büyütüyoruz, diğer yandan savunma sanayinde küresel rekorlar kırıyoruz. Yani her alanda büyük bir atılım ve kalkınma seferberliği içindeyiz. Tabii bunları görmek için Türkiye'ye nereden baktığınız son derece önemli. Türkiye'ye başkalarının ellerine tutuşturduğu gözlüklerle bakanlar her şeyi bulanık görürler. Ama Türkiye'ye kendi gözüyle, kendi gözlüğüyle bakanlar; her alanda yükselen, büyüyen, güçlenen, iddiaları olan, tezleri olan, ayakları yere sağlam basan, özgüvenli bir Türkiye görürler" dedi."İsteyen istediğine inanmakta özgürdür"Bu toprakların bin yılı aşkın süredir Müslüman Türk hakimiyeti altında olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı, "Bu topraklarda isteyen istediğine inanmakta özgürdür. İsteyen kendi ibadethanesinde, kendi ibadetini yapmakta özgürdür. Bu topraklar hoşgörü toprağıdır. Biz üç kıtada hüküm sürmüş, üç kıtada at koşturmuş cihan imparatorluğunun bakiyesi bir devletiz. Biz Selçuklu'nun, Osmanlı'nın devamı bir ülkeyiz. Biz 7 asır önce "Yaratılanı severim Yaradan'dan ötürü" diyen Yunus Emre'nin sevgi diliyle konuşuyoruz. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" buyuran Şeyh Edebali'nin hikmet dolu tavsiyesinin izinden gidiyoruz. Evet, biz tarihimize ve ecdadımıza baktığımızda bunları ve çok daha fazlasını görüyoruz. İnsan görüyoruz, insanı merkeze alan bir devlet anlayışı görüyoruz. Bunu özellikle şunun için söylüyorum; Avrupa'da zaman zaman birileri çıkıyor, Türkiye'ye ve İslam ülkelerine dini azınlıklar üzerinden ders vermeye kalkıyor. Oysa ki bu coğrafya en az bin yıldır, kimi komşu devletler 1400 yıldır kesintisiz İslam hakimiyeti altındadır" diye konuştu."Özgürce ibadetlerini yerine getiriyorlar"Bu coğrafyada Hristiyanların, Musevilerin, Ermenilerin, Rumların, Keldanilerin, Ezidilerin, Süryanilerin ve birçok topluluğun olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1400 yıldır bu coğrafyada varlar ve özgürce ibadetlerini yerine getiriyorlar. Avrupa'da 1950'lere kadar bunun bir örneğini bulamazsınız, göremezsiniz. Bu topraklarda sayısı az ya da çok, onlarca farklı inanış asırlar boyu huzur içinde yaşamıştır. Ama Batı'da tarih boyunca bırakın azınlıkları, mezhepler üzerinden kan dökülmüş, milyonlarca insan kırıma uğramıştır. Bizimle Batı arasındaki en temel zihniyet farkı işte budur. Bizim kendimize güvenimiz tam. Onlar camileri yıkarken biz burada kiliseleri tamir ediyoruz. Çünkü bizim korkumuz yok. Biz kendimize güveniyoruz. Biz gücümüzün farkındayız. Biz devletlerden bir devlet, milletlerden bir millet değiliz" dedi."Bu milletin Allah’ın izniyle aşamayacağı hiçbir engel yok"İnancımızla, kimliğimizle, ideallerimizle, üç kıta yedi iklimde düzen kurmuş Türk milletiyiz diyen Erdoğan, "Biz tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, merhametiyle büyük, adaletiyle büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yiz. Önce kendimize güvenecek, özgüven sahibi olacağız. Bu milletin Allah’ın izniyle aşamayacağı hiçbir engel yok. AK Parti olarak kurulduğumuz günden itibaren böyle bir vizyonla, böyle bir misyonla hareket ettik. Korku üzerine değil, umut üzerine bir gelecek inşa etmenin mücadelesini verdik. 23 yıl boyunca hangi sorunu çözmek için elimizi uzatsak 'Aman bölünürüz, aman parçalanırız' diye engel çıkardılar. 23 yıl boyunca hangi alanda kısıtlamaları, yasakları kaldırsak, özgürlükleri genişletsek 'Aman geriye gideriz' diye korku saldılar" diye konuştu."Zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız"23 yılda Türkiye bölündü mü? Parçalandı mı? Geriye gitti mi? sorularını soran Cumhurbaşkanı "Elbette hayır. Tam tersine Türkiye büyüdü, güçlendi, bir ve beraber oldu; her alanda daha da ileriye gitti. Unutmayın; önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız. Önce elimizi kolumuzu bağlayan, ufkumuzu karartan, vizyonumuzu daraltan zincirlerden kurtulacağız. Önce biz kendimize inanacak, kendimize güvenecek emin adımlarla geleceğe yürüyeceğiz. Milletimden; medyada, sosyal medyada, siyasette her fırsatta umutsuzluk, karamsarlık yayanlara, bütün bunlara karşı uyanık olmalarını istirham ediyorum. Sevgili gençler, bakın özellikle sizlere sesleniyorum. Ekranları başında bizi takip eden gençler; sanal alemde sizi kutuplaştıran, sizi kamplaştıran, sizi umutsuzluğa sevk eden o yayınların nereden, kimler tarafından yapıldığı işte tek tek ortaya çıkıyor. Biri Arap ülkesine yerleşmiş oradan gençler arasında Arap düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Biri Amerika’ya yerleşmiş oradan İstanbul’un gençlerini sokağa dökmeye çalışıyor. Biri İsrail’den yayın yapıyor, burada kışkırtma yapıyor. Farklı maskeler altında hepsi aynı odağa hizmet ediyor. Bunlara aldanmayın. Bunlara lütfen prim vermeyin" dedi."Geleceğe sağlam adımlarla ilerliyoruz"Mevcut sorunları da aşacaklarını, ekonomiyi daha da büyüteceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soframızdaki ekmeği daha da büyüteceğiz. Huzuru, kardeşliği, özgürlüğü, demokrasiyi, güvenliği daha da büyüteceğiz. Geleceğe sağlam adımlarla ilerliyoruz. Asırların tortularını kaldırarak, asırların engellerini aşarak ilerliyoruz. Biz kendimize güvenirsek, biz birbirimize güvenirsek, 86 milyon kardeş olursak; Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, erişemeyeceğimiz hedef yoktur. İnanıyorsanız üstünsünüz. İnanıyorsanız zafer sizindir. İnançla, güvenle, özgüvenle inşallah 'Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle bütçe maratonunun Genel Kurul safahatinde sizlere Cenab-ı Allah’tan başarılar diliyorum. Sizlerden gerilime, tahriklere, hakaretlere boyun eğmeden sabırla ve tahammülle bu süreci yönetmenizi bekliyorum" diye konuştu.
Haber Merkezi
Tv42 Haber, Konya haberleri, Konya Gündem, Konya Haber, Konya Gündemi