Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Zengin bir geleneğin mirasçılarıyız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz, zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız." dedi.

Yayınlama: 04.12.2025 16:46
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde, “Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması”nda konuştu. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen programda olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engelli kardeşlerimizin, dostlarımızın, büyüklerimizin Dünya Engelliler Günü’nü canı gönülden tebrik ediyorum. Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum" diye konuştu. "Temel mesuliyetimizdir"Programı düzenleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığına teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoağan, "Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz kurumlarımızı ve yöneticilerini aynı şekilde kutluyor, her birine çalışmalarında başarılar diliyor, engellilerimizin sorunlarına gösterdikleri hassasiyet için ayrıca teşekkür ediyorum. Şunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum: Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir" dedi. "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız"Tüm bu çalışmaların iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kıldığını ifade eden Erdoğan "Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle, akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum. Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan bu kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum. Hem hükümet hem AK Parti olarak sosyal hizmetler başlığında, bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz. Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım. Şüphesiz biz, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız." buyuran bir peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz. Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz, doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz" diye konuştu. "Adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz"Hatalarının da tabi ki olabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum: Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz. Yaşlılarımızın, ihtiyaç sahiplerimizin, şehit yakınları ve gazilerimizin yedi gün, 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceğiz. Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum" dedi. "Hiçbir ekol görmezden gelemez"Tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır diyen Recep Tayyip Erdoğan, "Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur: Bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran, milli seciyemizin alametifarikası olan en temel vasfımız, insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkureyle seferlere çıktık" diye konuştu. "Kalpleri de ihya ettik"Selçuklu'dan bugüne tam bin yıldır Mevlana'nın ünlü metaforundaki gibi bir ayakları Anadolu'ya sabitlerken diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık, aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor: Asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir" dedi. "Gönül incitmekten daima çekindik"Ahi teşkilatımızla, bimarhanelerimizle, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik diyen Erdoğan, "Batı'nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Asırlar önce yaşamış önemli bir divan şairimiz, milletimizin bu konudaki dikkatini bakınız hangi sözlerle ifade ediyor, "Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna." Evet, değerli kardeşlerim, bizim meseleye baktığımız yer tam olarak da burasıdır" diye konuştu. "Birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah..."Bugünkü sosyal devlet geleneğinin asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışının devamı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, "Bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımı teşvik edilmiş, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü Has Oda da dahil, kendilerine hem askeri hem idari bürokraside önemli vazifeler verilmiştir. Sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıflar hem de bu alanda eğitim veren kurumlar, engellilere çok titiz bir eğitim programı uygulamıştır. Müderrislik, müsahiblik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli, gerek topluma gerekse devlete çok mühim katkılar yapmıştır. Bilhassa Sultan II. Abdülhamid, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899’dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kamil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da Sultan Abdülhamid Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Hepsine de rahmet olsun, Rabbim onlardan razı olsun diyorum" dedi. "Zengin bir geleneğin mirasçılarıyız"Bu okulların müfredatında müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya, kozmografya ve mimari gibi derslerin yer almış olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, "Buralarda öğrenim gören engelli gençler hem bilgi birikimiyle öne çıkıyor hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkanını buluyordu. Ahvadı olmakla iftihar ettiğimiz şanlı ecdat, asırlar öncesinden bu kritik adımları atmayı, bu değerleri milletimize kazandırmayı bilmiştir. Kıymetli misafirler, işte biz böylesine kamil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Hamdolsun bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarda üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz. Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz" diye konuştu. "Bu tabloyu elimizin tersiyle ittik"2002’de milletin emanetini devraldıklarını engelli vatandaşların sosyal hayata katılımının oldukça sınırlı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimde, istihdamda, erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı. Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp devlet politikası haline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık" dedi. "Yeni bir dönem başlattık"Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attıklarını, çok önemli atılımlar yaptıklarını ifade eden Erdoğan, "2005 yılında Engelliler Hakkında Kanunu yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk. 2010’da yaptığımız anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık. 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi kara, deniz ve demiryolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti" diye konuştu. "Bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor"Erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını iyileştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı, "Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3.992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftası'nın son günü olan 16 Mayıs'ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik. Şunu özellikle bir kez daha burada dile getirmek istiyorum: Engelli vatandaşlarımızın eğitim ve istihdamı bizim için büyük bir önem ve öncelik teşkil ediyor. Bu amaçla özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık, rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk. Üniversitelerimizde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdık" dedi. Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır diyen Recep Tayyip Erdoğan, "İş imkanlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5.000 engelli memur istihdam ediliyordu, bugün bu sayı 15 kattan fazla artışla 83.000’e ulaştı. İşverenlere sağladığımız teşviklerle özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını destekledik" diye konuştu. "Devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz"Sosyal destekler alanında ise devrim gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik. Bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşlarımızın aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesi bir başka önceliğimizdir. 2002’de yalnızca 5.000 kişi evde bakım yardımından faydalanırken, aylık 11.702 lira ödeme yaptığımız bu destekten bugün yaklaşık 520.000 vatandaşımız yararlanıyor. Ülkemizin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerimizde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler icra ediyoruz. 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40.000’e yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın %94,4’ünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz" dedi. "Hayati önem arz ediyor"Üzerinde önemle durdukları bir diğer hususun aile temelli erken müdahale sistemi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Sizlerin de bildiği üzere, gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin’de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişimi Merkezleri'nde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani, anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız" diye konuştu. "İkinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı"2030 Engelsiz Vizyon Belgesi ile engelli politikalarını bütüncül bir stratejiye dönüştürdüklerini, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı, "Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum" dedi. "Boynumuzun borcudur"Engellilere bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşları olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, "Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır, biz bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz, zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız" diye konuştu.
Haber Merkezi
Tv42 Haber, Konya haberleri, Konya Gündem, Konya Haber, Konya Gündemi