Menü
Son Dakika :
Konya
30°C
ADANA
ADIYAMAN
AFYONKARAHİSAR
AĞRI
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
ISPARTA
MERSİN
İSTANBUL
İZMİR
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
KAHRAMANMARAŞ
MARDİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
ŞANLIURFA
UŞAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BATMAN
ŞIRNAK
BARTIN
ARDAHAN
IĞDIR
YALOVA
KARABÜK
KİLİS
OSMANİYE
DÜZCE
İkindi 16:42
Akşam: 19:15
Arama
Google news

Modern Toplumun Gençliğe Biçtiği Rol Gençlerde Baskı ve Duygusal Yorgunluğu Beraberinde Getiriyor

Hasbihal: “Gençlerle Gençliğe Dair” konferansında konuşan NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul, “Modern toplumun gençliğe biçtiği rol, kendi kültürünü korumaktan ziyade toplumu değiştirme ve dönüştürme görevidir. Bu misyon gençliği toplumu değiştirmek isteyen pek çok dünya görüşünün açık hedefi haline getirmiştir. Bu durum gençlerinüzerinde büyük bir baskı ve duygusal yorgunluğu da beraberinde getiriyor” dedi.

Yayınlama Tarihi: 27.10.2025 12:23
|
Modern Toplumun Gençliğe Biçtiği Rol Gençlerde Baskı ve Duygusal Yorgunluğu Beraberinde Getiriyor

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ve Meram Müftülüğü iş birliğinde “NEÜ Diyanet
Genç Ofis Açılışı ve Hasbihal” programı gerçekleştirildi.

NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinde düzenlenen açılışa NEÜ Rektör Yardımcıları
Prof. Dr. Mehmet Birekul ve Prof. Dr. Hidayet Oğuz, Konya İl Müftü Yardımcısı Mustafa
Şimşek, Meram İlçe Müftüsü Zekeriya Koçak, NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi
Dekanı Mürsel Biçer çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Kurdele kesimi ve iyi dileklerin ardından NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinde
Hasbihal: “Gençlerle Gençliğe Dair” konferansı düzenlendi.

NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul’un konuşmacı olarak yer aldığı programda
selamlama konuşması gerçekleştiren Konya İl Müftü Yardımcısı Mustafa Şimşek, “Bugün
önemli bir hizmet için bir araya geldik. İlim irfan yuvası fakültemizde gençlerimize daha
sıcak bir ortamda hizmet sunmak için hayata geçirilen bir mekânın açılışında bir aradayız. İl
Müftülüğü olarak sahadaki çalışmalarımız arasında gençlik hizmetlerine ayrıca önem
veriyoruz. Konya’da gençlere yönelik yürütülen çalışmalar büyük önem taşıyor ve bunların
hepsi sizlerin destekleriyle gerçekleşiyor. NEÜ Diyanet Genç Ofisi’nin ve bu konferansın
hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Meram İlçe Müftülüğü Gençlik Koordinatörü
Büşra Yüzügüldü Önder ise, “Diyanet İşleri Başkanlığı, son yıllarda gençlere yönelik,
üniversite yerleşkelerinde faaliyet alanlarını genişletmek için büyük çaba göstermektedir. Bu
bağlamda Türkiye’de 30’dan fazla üniversitede Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik Merkezleri

bulunmaktadır. Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan Necmettin Erbakan
Üniversitesinde de 2 ofis açtık. Üçüncüsünü de inşallah Köyceğiz Yerleşkesinde açmayı
hedefliyor ve gayret ediyoruz. Ofislerin açılmasında bizlere kolaylık sağlayan Necmettin
Erbakan Üniversitesi Rektörlüğüne ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul hocamıza
şükranlarımızı arz ediyorum” diye konuştu.

Gençliğin Üzerindeki Baskı ve Duygusal Yorgunluk

Modern toplumun gençliğe biçtiği en önemli rolün, toplumu değiştirme ve dönüştürme görevi
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Birekul, “Bugün gençlik denilince ilk akla dinamizm,
heyecan ve değiştirme gücü gelir. Modern toplumda yeni bir toplum inşa edilecekti. Geçmiş
toplumdaki o geleneksel kültürel ve dini kodlar bir tarafa bırakılıp, yeni bir inşa sürecine
başlanacaktı. Bu konuda da bir kesime görev verilmesi gerekiyordu. Bu görev de modern
toplumda gençliğe verildi. Gençlik ile alakalı problemlerin birçoğu gençliğe düşen bu
misyondan kaynaklanmaktadır. Gençlere değiştirici ve dönüştürücü bir rol verdiğinizde,
toplumda farklı bir aksiyon almasını istediğinizde, toplumu değiştirmek isteyen her türlü
ideolojiye açık hale getirmiş oluyorsunuz. Bu nedenle modern toplumda, toplumu değiştirmek
isteyen her ideoloji ve dünya görüşü gençliği kendisi için en önemli malzeme olarak
görmektedir. Bir ürün satılmak isteniyorsa, bir eylemi yaygınlaştırmak amaçlanıyorsa, siyasal,
kültürel veya sosyal bir akım gerçekleştirilecekse gençler burada hemen aktör olarak
değerlendiriliyorlar. Bu durum gençlerin üzerinde inanılmaz bir baskı ve duygusal
yorgunluğu da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

Kendi İrfanına Yabancılaşma

Cemil Meriç’in Türkiye’deki modernleşmeyi ‘kendi irfanına yabancılaşma’ olarak tarif
ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Birekul, bugün batılılaşma süreci ile birlikte, kendi
kodlarından uzaklaşan, irfanına yabancılaşan ve bununla birlikte de belki yüzlerce ideolojinin
üzerine hücum ettiği bir gençlik kitlesi ortaya çıkıyor. Her sosyal medyaya girdiğimizde,
televizyon izlediğimizde ve sokaklarda billboardlara baktığımızda bir kültürel kodla
karşılaşıyoruz. Artık bu dönemin gençlerini kendi tarafına çekmeye çalışan yüzlerce vesait
var. Eğer bir genç kendi irfanına da yabancı ise o zaman bütün bu kargaşanın ortasında kalmış
oluyor. Genlikten beklenen kendi irfanını muhafaza etmesidir aslında. Bu nedenle görevi
dinamik olmaktan çok statiktir.” dedi.

Modern Toplumlarda Kimliğinizi Her Gün Yeniden Üretmek Zorundasınız

Modern toplumda gençlerin kimlik problemi yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Birekul,
“Geleneksel toplumlarda aileden, mahalleden, toplumdan ve kendinizi ait gördüğünüz kültürel
alanlardan kimliğinizi oluşturursunuz. Ama modern toplumlarda kimliğinizi her gün yeniden
üretmek zorundasınız. Onun için gençler bugün kendilerine her gün bir hikâye yazmak
zorundalar. Kendi hikayelerini yazarken kafalarını karıştıran çokça kavram bulunuyor. Bu
kavramlardan biri de özgürlüktür. Gençlerden hikayelerini özgürce kurmaları isteniyor.

Özgürce kurduklarında da yalnızlaşıyorlar. Çünkü aidiyetlerini gözetecekleri kurumlar ve
bağlar zayıflamış. Önceden eğitim ve kariyer dediğimiz şey hayatımızın bir serüvenini ifade
ediyordu. Ama şu an gençler için kariyer dediğimiz şey hayatta ve ayakta kalabilmeyi ifade
ediyor. Bunların hepsini düşündüğümüzde hakikaten zor bir dönemde yaşıyoruz. Modern
çağın getirmiş olduğu bunalımı tüm kesimler bir şekilde hissediyor ama gençler biraz daha
fazla maruz kalıyor. Kendi çocuklarımız da dahil olmak üzere gençleri eleştirirken onlara da
hak vermemiz gerekiyor. Çünkü içinde bulundukları bu atmosfer zor bir atmosfer” diye
konuştu.

Gençler Yetişkinliğe Geçişte Problemler Yaşıyor

Modern toplum gençlerinin yetişkinliğe geçme sürecinde problemler yaşadığını aktaran Prof.
Dr. Mehmet Birekul, “İstatistiklerde de bunu görebiliyoruz. Gençlerimiz bir türlü yetişkinliğe
geçemiyorlar. Çünkü iş bulamıyorlar, evlenip aile kuramıyorlar ve bunlar geciktikçe
yetişkinliğe adımda problemler yaşıyorlar. Bu da ister istemez bunalıma götürüyor. Bundan 5-
10 yıl önce TÜİK istatistiklerinde tek bireyli aileler diye bir bölüm vardı. Yani gençlerin ayrı
eve çıkması diye bahsedilirdi. Şimdi ise kendini evlere hapseden gençlerden bahsediliyor.
Üniversiteyi bitirmiş, iş bulamamış, aile kuramamış ve toplumdan kendini soyutlayarak bir
şekilde yaşayan gençler oluştu” şeklinde konuştu.

Bu Çağı İyi Tanımalıyız ve Gereksinimlerini Öğrenmeliyiz

Yaşanılan sorunlara karşı neler yapılması gerektiği konusunda da önerilerde bulunan Prof. Dr.
Birekul şu şekilde konuştu: “Her toplum kendi bulunduğu çağın sorunları ve ihtiyaçları ile
imtihan edilir. Bugün bizler dijital çağ ile, dönüşümle, sosyal medya ile, işsizlikle ve kültürel
kuşatma ile imtihan ediliyoruz. Bu sorunları bir imtihan olarak kabul etmemiz, yok
saymamamız gerekiyor. Biz bunu yok saydıkça, görmezden geldikçe bu sorunlarla ilgili
strateji geliştiremeyeceğiz. Öncelikle bu çağı iyi tanımalıyız, gereksinimlerini öğrenmeliyiz.
Günümüz toplumu ile ilgili en çok kullanılan kavramlardan bir tanesi hız toplumudur. Artık
hız kavramının dahi toplumu ifade etmediği ve ivme toplumuna dönüştüğü söyleniyor.
Kuşaklar arası süreç daralıyor ve biz bu hızın içerisinde bulunduğumuz çağ ile ilgili pek çok
şeyi atlıyoruz. Zamanı atlıyor, birçok şeyin farkına varmıyoruz. Bu çağı nasıl tükettiğimizin
farkına varmamız gerekmektedir.”

Haber Merkezi
Haber Merkezi

Yorum Yap

0/1000 karakter
Tüm alanlar zorunludur

Yorumlar

0
Yükleniyor...

Yorumlar yükleniyor...