Menü
Son Dakika :
Konya
30°C
ADANA
ADIYAMAN
AFYONKARAHİSAR
AĞRI
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
ISPARTA
MERSİN
İSTANBUL
İZMİR
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
KAHRAMANMARAŞ
MARDİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
ŞANLIURFA
UŞAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BATMAN
ŞIRNAK
BARTIN
ARDAHAN
IĞDIR
YALOVA
KARABÜK
KİLİS
OSMANİYE
DÜZCE
İkindi 16:42
Akşam: 19:15
Arama

Deprem yaralarını oyunla saran çocukların hikayesi Altın Portakal’da

Altın Portakal Galaları’nda "Gondola" ve Hatay depreminden sonra hayata oyunla tutunan çocukların renklendirdiği "Hayal Gücü Oyun Parkı"nın galası yapıldı

Yayınlama Tarihi: 01.11.2025 10:49
|
Deprem yaralarını oyunla saran çocukların hikayesi Altın Portakal’da

Altın Portakal Galaları’nda "Gondola" ve Hatay depreminden sonra hayata oyunla tutunan çocukların renklendirdiği "Hayal Gücü Oyun Parkı"nın galası yapıldı.


62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde çok özel iki filmin galası yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda beyazperdeye yansıyan; kurmaca film "Gondola" ve Hatay depreminden sonra hayata oyunla tutunan çocukların "Hayal Gücü Oyun Parkı" belgeseli seyirciyle buluştu. Filmlerin gösterimleri kadar söyleşileriyle de izleyicinin ilgisini çekti. Almanya- Gürcistan yapımı "Gondola" filminin gösteriminden sonra yönetmen Veit Helmer, seyircilerin sorularını cevapladı.



Seyircilerin sorularını yanıtladı


Gürcistan dağlarının masalsı atmosferinde iki genç kadının aralarında kurulan bağı, diyalogsuz olarak anlatan filmin yönetmeni Veit Helmer, bu fikri Alfred Hitchcock’tan aldığını söyleyerek "Hitchcock ile ilgili bir kitapta diyalogsuz filmin nasıl yapılacağına dair bir bölüm vardı; oradan etkilendim. Ayrıca sesi ve sesin doğru kullanımını çok seviyorum. Eğer bir filmde diyalog kullanırsanız sesin çok fazla önüne geçiyor. Diyalog olmayınca ses için geniş bir alan kalıyor" dedi.



"7 kişi ile filmi çektik"


Gürcistan’da ve gondola’da (teleferik) geçen bir film fikrinin, önceki filmde Azerbaycan’da yaşadıkları sorunlar sebebiyle Gürcistan’a geçtiklerinde belirdiğini dile getiren Helmer, "Gürcistan’da filmi tamamladığımızda ekip, ‘lütfen tekrar gelin ve bir daha film çekin’, dedi. Yapımcılardan biri de kendi köyünde çok gondolalar olduğunu söyleyip bunları filmde kullanmamı önerdi. Gondolalar ile çalışmaksa oldukça zor; çünkü sadece bir kabin var. Görüntü yönetmeni ile çekimden önce ‘iki gondolun gidip gelişini nasıl gösterebiliriz, diye düşündük. Ekibin bir kısmı ‘asla başaramazsınız’ bile dedi. Limitli bir bütçemiz olduğu için bir kısmını görsel efekt kullanarak yaptık. Aslına bakarsanız filmin senaristi, yönetmeni, yapımcısı, ses tasarımcısı ve ekip için kamyonu kullanan kişiydim! Toplam 7 kişi ile bu filmi çektik" ifadelerini kullandı.



"Hep çocukları duymayı ve anlamayı denedik"


6 Şubat 2023’te yaşanan depremin ardından Nedim Buğral, bir grup gönüllüyle Hatay’ın farklı noktalarında oyun alanları kurdu. "Hayal Gücü Oyun Parkı (HOP)" adı verilen ve II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da geliştirilen "esnek oyun alanı" yaklaşımından ilham alan proje, çocukların, çevrelerinde kolayca bulabilecekleri atık malzemeleri, oyuncaklara dönüştürmeleri fikrine dayanıyor. Depremden yalnızca iki hafta sonra çadır alanlarında başlayan bu kolektif iyileşme süreci, iki yılı aşkın bir süredir, konteyner kentlerde devam ediyor. Oyun aracılığıyla hayata tutunan çocukların dünyasını, dayanışmanın önemini ve hayal kurmanın dönüştürücü etkisini anlatan filmin yönetmeni Jale İncekol ve Nedim Buğral, gösterimden sonra soruları cevapladı.


Depremden iki ay sonra Nedim Buğral’ın kurduğu derneğin gönüllüsü olarak Hatay’a gittiğinde şahit oldukları üzerine belgesele karar verdiğini dile getiren İncekol; Hatay’da gördüklerini şöyle anlattı: "O dönemde çadır kentlerde yaşıyordu insanlar. Nedim’in asistanı olarak çalışmaya başladım. Çocukları HOP’a girerken ve HOP’tan çıktıktan sonra gözlemlediğimde çok büyük farklılıklar gördüm. Beş dakika önce kayıplarından bahseden birinin, beş dakika sonra çocuğuna HOP’ta yardım ederken gülümseyebildiğine şahit oldum. Nedim’le bir sene iletişimde kaldık, ben daha sonra film için geri döndüm. Nedim hâlâ Hatay’da, sahada. İnsanlar hâlâ konteyner kentlerde yaşamaya devam ediyor. Filmi 2024’te çekmiştik; çocuklar hâlâ o 21 metrekarenin içinde, o beton zeminde yaşamaya, büyümeye devam ediyor" dedi.


Çocuklarla, özellikle de büyük bir felaketin mağduru olmuş çocuklarla, çalışırken izledikleri yolun sorulması üzerine İncekol, "Hep çocukları duymayı ve anlamayı denedik" diyen Nedim Buğral ise sözlerini şöyle sürdürdü: "Filmde kurgu olarak konuştuğumuz her şeyi biz play-workerlarla / (oyun çalışmalarıyla) yaptık. Bir duygu check-list’i yaptık. Çok farklı disiplinlerden sanatçılar, gönüllüler vardı. Akşamları oturup çocukların oyununu anlama meselesi üzerine çalıştık. Bu süreçte hep çocukları duymayı ve anlamayı denedik" şeklinde konuştu.

Haber Merkezi
Haber Merkezi

Yorum Yap

0/1000 karakter
Tüm alanlar zorunludur

Yorumlar

0
Yükleniyor...

Yorumlar yükleniyor...