Menü
Son Dakika :
Konya
30°C
ADANA
ADIYAMAN
AFYONKARAHİSAR
AĞRI
AMASYA
ANKARA
ANTALYA
ARTVİN
AYDIN
BALIKESİR
BİLECİK
BİNGÖL
BİTLİS
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
ÇORUM
DENİZLİ
DİYARBAKIR
EDİRNE
ELAZIĞ
ERZİNCAN
ERZURUM
ESKİŞEHİR
GAZİANTEP
GİRESUN
GÜMÜŞHANE
HAKKARİ
HATAY
ISPARTA
MERSİN
İSTANBUL
İZMİR
KARS
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRKLARELİ
KIRŞEHİR
KOCAELİ
KONYA
KÜTAHYA
MALATYA
MANİSA
KAHRAMANMARAŞ
MARDİN
MUĞLA
MUŞ
NEVŞEHİR
NİĞDE
ORDU
RİZE
SAKARYA
SAMSUN
SİİRT
SİNOP
SİVAS
TEKİRDAĞ
TOKAT
TRABZON
TUNCELİ
ŞANLIURFA
UŞAK
VAN
YOZGAT
ZONGULDAK
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BATMAN
ŞIRNAK
BARTIN
ARDAHAN
IĞDIR
YALOVA
KARABÜK
KİLİS
OSMANİYE
DÜZCE
İkindi 16:42
Akşam: 19:15
Arama
Google news

Uzmanı açıkladı: "Bipolar bozukluk 25 yaş altında daha sık görülüyor"

Psikiyatri Uzmanı Dr

Yayınlama Tarihi: 30.09.2025 10:01
|
Uzmanı açıkladı: "Bipolar bozukluk 25 yaş altında daha sık görülüyor"

Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Ali Sağlanmak, halk arasında "iki uçlu mizaç bozukluğu" olarak da bilinen bipolar bozukluğun genellikle 15-25 yaş aralığında başladığını belirterek, doğru tedaviyle kişinin üretken ve dengeli bir yaşam sürebileceğini söyledi.


VM Medical Park Gebze Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Ali Sağlanmak, bipolar bozukluk hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Sağlanmak, bipolar bozukluğu, "kişinin duygu durumunda dalgalanmaların yaşandığı, aralarda normal dönemlerin de görülebildiği kronik bir ruhsal hastalık" olarak tanımladı. Bireyin zaman zaman taşkın ve enerjik (mani/hipomani),zaman zaman da çökkün ve umutsuz (depresyon) dönemler geçirdiğini belirtti.


Bipolar bozukluğun genellikle 15-25 yaş aralığında başladığını vurgulayan Uzm. Dr. Sağlanmak, "Daha ileri yaşlarda da görülebilir. Ancak erken tanı, hastalığın gidişatı ve tedavi başarısı açısından çok önemlidir" dedi.


Toplumda yaşam boyu görülme oranının yüzde 1-2 civarında olduğunu ifade eden Sağlanmak, tanı konmamış kişilerle bu oranın daha yüksek olabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi.


Mani döneminde kişilerin az uyumasına rağmen enerjik olduğunu, hızlı konuştuğunu ve riskli kararlar alabildiğini aktaran Uzm. Dr. Sağlanmak, depresyon dönemlerinde ise isteksizlik, umutsuzluk, enerji kaybı ve intihar düşüncelerinin ön planda olduğunu belirtti.



"Bipolar bozukluk ile depresyon karıştırılmamalı"


Bipolar bozukluğun depresyonla karıştırılmaması gerektiğini dile getiren Mehmet Ali Sağlanmak, depresyonda sadece çökkünlük dönemleri görülürken, bipolar bozuklukta hem depresyon hem de mani/hipomani ataklarının bulunduğunu, bu yüzden tanı ve tedavi yaklaşımlarının farklı olduğunu ifade etti.


Tanının, ayrıntılı psikiyatrik değerlendirme ve DSM-5 ölçütlerine göre konduğunu hatırlatan Sağlanmak, "En az bir mani dönemi tanı için yeterlidir. Çoğunlukla depresif ataklarla birlikte seyreder" ifadelerini kullandı.



"Genetik yatkınlık önemli"


Bipolar bozukluğun tek bir nedeni olmadığını ifade eden Sağlanmak, "Genetik yatkınlık çok güçlüdür. Ailede bipolar bozukluğu olanlarda risk belirgin şekilde artar. Bunun yanında beyin biyolojisi, nörotransmitter dengesizlikleri ve çevresel etkenler de rol oynar. Stres, travmatik yaşam olayları, düzensiz uyku ve madde kullanımı atakları tetikleyebilir" dedi.



"Tedaviyle dengeli bir yaşam mümkün"


Bipolar bozukluğun yaşam boyu süren bir hastalık olduğunu ancak doğru tedaviyle kontrol altına alınabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Sağlanmak, şöyle konuştu:


"Düzenli tedavi ile atakların sayısı ve şiddeti azalır, kişi üretken ve dengeli bir yaşam sürebilir. Tedavide en sık kullanılan ilaçlar duygudurum düzenleyicilerdir. Atak dönemlerinde antipsikotik ilaçlar da kullanılabilir. Antidepresanlar ise yalnızca dikkatle ve belli durumlarda tercih edilmelidir"



"Psikoterapi tedaviye katkı sağlar"


Psikoterapinin tedavi sürecinde önemli rol oynadığını da anlatan Mehmet Ali Sağlanmak, "Psikoeğitim, bilişsel davranışçı terapi ve aile terapisi tedaviye uyumu artırır. Kişinin hastalığını tanımasına, stresle baş etmesine ve yaşam düzenini korumasına yardımcı olur" şeklinde konuştu.



"Tedavi yarıda bırakılmamalı"


Sağlanmak, tedaviyi yarıda bırakmanın ciddi riskler taşıdığına da işaret ederek, "Atakların tekrarlama riski çok yükselir, intihar riski artar ve kişinin sosyal, iş ve aile yaşamı ciddi zarar görebilir" diye konuştu.


Bipolar bozukluğu olan kişilerin günlük yaşamda düzenli uyku, sağlıklı beslenme, alkol ve madde kullanımından uzak durma, ilaçlarını aksatmama ve stres yönetimine dikkat etmeleri gerektiğini aktaran Uzm. Dr. Sağlanmak, aile desteğinin tedavi başarısına büyük katkı sağladığını söyledi.

Haber Merkezi
Haber Merkezi

Yorum Yap

0/1000 karakter
Tüm alanlar zorunludur

Yorumlar

0
Yükleniyor...

Yorumlar yükleniyor...