TBMM'de Saadet, Gelecek ve DEVA partilerinin milletvekillerinden oluşan Yeni Yol Partisi'nin grup toplantısı düzenlendi. Toplantıda Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan açıklamalarda bulundu.
"Mutabakat mümkün olabilirdi"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu heyetinin, İmralı'da yaptığı görüşmeyle alakalı, "Geçen hafta komisyon toplantısı öncesinde CHP'nin komisyona katılmaması ihtimali önümüze geldiğinde, komisyon üyelerimize şu teklifi komisyona getirmelerini söyledik; komisyona bu sürecin bir kutuplaşmaya dönüp esası etkilememesi için SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) üzerinden Öcalan'ın komisyonun tümüne hitap etmesi, sadece 3 ya da 5 kişiye değil, 51 kişiye hitap etmesi, 51 kişi üzerinden toplum psikolojisinin hassasiyet taşıdığı konularda mesaj verilmesi gerektiğini söyledik. Getirdiğimiz önerge, 5 parti tarafından da desteklendi. Gerçekten bir mutabakat mümkün olabilirdi, olmadı. İktidar, kendi düşüncesinde ısrar etti. Eğer İmralı ziyareti en başında düzgün planlansa ve tartışma toplumsal katmanlara yayılmadan suhuletle aşılabilseydi, bu süreçte muhtemelen bu olumsuzluklar da yaşanmayacaktı" diye konuştu. Davutoğlu, İmralı ziyareti gündeminin geride kaldığını ve komisyonun bundan sonraki süreçte yasal düzenlemelerle ilgili adımları atması gerektiğini belirtti.
"Mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz"
Toplantıda, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan da konuştu. Arıkan, 'Terörsüz Türkiye' hedefi kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili, "Komisyonun çalışmalarına sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için biz tüm varlığımızla, Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının tanınmasını istiyoruz. Kürt meselesinin çözümünü samimi bir şekilde istiyoruz. Hak ve özgürlüklerin önündeki kısıtlamaların bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Kayyım rejiminin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. KHK (Kanun Hükmünde Kararname) mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Harp okulu öğrencilerinin mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. 'Barış Akademisyenleri'nin artık kürsülerine kavuşmasını istiyoruz. Hukuka rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay'ın, Osman Kavala'nın, Selahattin Demirtaş'ın ve birçok mağdurun özgürlüklerine kavuşmasını istiyoruz. Bütün bu adımların atılması için iktidarın Ada seferleri düzenleyip, durmasına gerek yok" dedi.
"Hangi ada'ya gitmek gerekir?"
Arıkan, "Biz şunu soruyoruz; Türkiye'nin gerçek bir hukuk devleti olması için kaç sefer yapmak gerekir, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını uygulamak için hangi Ada'ya gitmek gerekir, hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaları kaldırmanız için daha kaç tane komisyon kurmanız gerekir, KHK'lıların, akademisyenlerin, gazetecilerin mağduriyetlerini gidermek için onların hangi adada yaşamaları gerekiyor? Açlık sınırının altında yaşayan milyonların, seslerini duyurmaları için hangi Ada'ya demir atmaları gerekir, asgari ücreti açlık sınırının üstüne taşımak için hangi Ada'ya yelken açmak gerekiyor? Bizim beklentimiz ve talebimiz; sürecin yol haritasının ortaya konulması, gerekli düzenlemelerin hak ve adalet çerçevesinde yapılması ve hukuka riayet edilmesidir" diye konuştu.
"Aylar önce ortaya koyduk"
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı ziyareti ile ilgili, Yeni Yol grubunun aldığı kararın yeterince anlaşılmadığını söyledi. Babacan, "Biz ilk günden bu yana terörün, şiddetin sona ermesini hedefleyen bu sürece açık verdik. 'Başarılı olma ihtimali yüzde 5 bile olsa o ihtimali destekleriz' dedik. Hatta bu iradeyi, ülkenin Cumhurbaşkanı’ndan aylar önce ortaya koyduk. 'Zor bir süreçtir, çetrefilli bir süreçtir' dedik. 'Bu süreci baltalamak isteyenler, taş koymak isteyenler olacaktır' dedik. Suriye kaynaklı risklere dikkat çektik. En büyük oyun bozucunun İsrail olabileceğini söyledik. Tüm bunlara rağmen Türkiye'nin en genç siyasi partilerinden birisi olarak sorumluluk üstlendik ve bu sorumluluğumuzun gereğini de yerine getirdik, getiriyoruz" dedi.
"Bu konuyu sahiplenmedi"
Ali Babacan, "Bundan tam 3 ay önce söylemiştim; bu süreçte Öcalan'ın komisyona iletmek istediği mesajlar varsa, bu mesajların bir şekilde komisyona aktarılmasının önemli ve yararlı olacağını ifade etmiştik. Bu mesajların hangi metotla iletilmesi için de çalışılmalıydı. O günden bugüne, Sayın Erdoğan'a baktığımızda bu konuyu sahiplenmediğini gördük. Aylarca hiç konuşmadı, geçen haftaki grup konuşmasında dahi, 'Meseleyi komisyona havale ediyoruz' dedi. Nihayetinde komisyondan bir temsil heyetinin İmralı'ya gitmesiyle ilgili öneri sunuldu ve kabul edildi. Biz bu öneriye reddeden, engelleyen bir tutum da ortaya koymadık. İsteyenin gidebileceğini söyledik. Heyet Ada'ya gitti ve geldi. Şimdi heyetin ziyaret raporunu bekliyoruz, umarız ki en kısa zamanda komisyon bilgilendirilir" diye konuştu.





